Şekerden Çiçeklerim
Napolyon, "Çiçeklerin olmadığı yerde insanlar yaşayamaz." demiş. Şehir hayatında sağımız solumuz apartman olduğundan bizim çiçek görmemiz biraz zor. Tabii, belediyelerin refüjlere dünya para harcayarak yaptırdığı ve sadece araba kullananların İstanbul köprü yolunda gördüğü çiçekleri saymazsak. Zaten orada olmaları çok mantıklı (!) bizim Luxembourg Bahçeleri gibi bahçelerimiz, parklarımız olamayacağından, olanına da Avm'ler yapılacağından bence de en mantıklısı çiçekleri oralarda görmemiz.
Neyse, ben hayattan da siyasetçilerden de fazla bir şey beklememeyi öğrendim sanırım. Hatta açık söylemek gerekirse, evlendikten sonra ayda yılda bir çiçek alıp getirecek eşten de beklememeli :) Hakkını yemek istemem tabii ki eşimin ama sevgiliyken her buluşmada gelen çiçekler, evlendikten sonra yılda üçe dörde düşebiliyor. Ama benim evimden çiçek hiç eksik olmuyor :) Nasıl mı oluyor?
Evime yakın bir çiçekçi var. Aslında bir sürü çiçekçi var ama onlar dükkanda ve beni her daim kazıklayarak yapıyorlar bu güzel işi. Mesela bir kez pastaya gerçek gül yerleştirecektim. O sırada sokaktaki güllerin demeti 15 tl, bir demette yaklaşık 9 tane var. Ama istediğim renk yok, ayrıca güllerin tamamı gonca. Oysa bana somon tonunda açmış olanı gerek. Neyse, bizim köşe başında eşimin de bana sıklıkla çiçek alıp en son sinirlenip bıraktığı çiçekçiye giriyorum. Ertesi gün üç gül alacağımı ama pasta sipariş olduğundan fiyatını öğrenmem gerektiğini söylüyorum. Düşünüyor ve 7 TL olsun diyor. Anlaşıp ayrılıyoruz. Ertesi gün yazın ortasında yağmur yağdığından eşime arabayla beni köşeye bırakıver diyorum ve benimle çiçekçiye giriyor. Üç gül istediğimi söylüyorum, adam ısrarla 4 veriyor ve bana şöyle diyor: "40 TL ver yeter." Ağzım açık bakıyorum adama elimde sapları kopmuş 4 gülle. Hani bir buket alsam zaten sesimi çıkarmayacağım ama zaten açılmış ve solmak üzere olan üstelik anlaştığımız fiyatın neredeyse iki katı fiyata veriyor gülleri bana. Nedense bir günb öncesini hatırlamıyor adam. Binbir sinirle 7 tl'den 4 gül alıyorum adama kıza söylene. Sonra da eşime hak veriyorum. Erkek görünce bir şey oluyor bu çiçekçilere.
Neyse, sokak çiçekçisinde sevdiğim bir abim var. İstanbul'da da İzmir'deki gibi bütün sokak çiçekçileri Roman. Romanları da hep sevmişimdir. Kendisi ile gül gibi geçinip gidiyoruz. Fiyatı ilk yüksek söylüyor ben de "Ama siz beni biliyorsunuz, ben kendime her hafta çiçek alıyorum. Kendisine çiçek alan bir kıza bu rakam söylenir mi?" diyorum. 5 tl düşüyor :) Hayatımda yaptığım yapabileceğim tek pazarlık bu :) Sonra Kadıköy'de aynı çiçekleri satanlar arkamdan 15 tl verdiğim çiçek için bağırıyor, vapurdan indiğimde "Gel kız gel 10 lira çiçekler!" Yani pazarlık yaparken bile kazıklanabiliyorum :) Allahım nasıl çenem düştü! Giremedim konuya!
Neyse efendim :) Yazıyı yazma sebebim ben şeker hamurundan çiçekler yapıyorum ama kimse inanmıyor onların şekerden olduğuna, gerçek sanıyorlar :) Daha önce yaptıklarım burada (Tıkk Tıkk)
Son yaptıklarım da aşağıda:
Tamamı şeker hamurundan. Yapımı çok zahmetli, sonuç çok estetik, fotoğraflamak da çok zevkli.
Evinizden de gönlünüzden de çiçekler eksik olmasın <3
Sevgiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder