Kartpostal #08 / 03.10.2015 - Günebakan Tarlası
Sevgili Dost,
Bir süre önce mitolojik bir hikaye okumuş ve sonrasında Günebakan tarlalarından geçerken, aşkından ölüp yeniden doğan Klyte'yi yazarak anmıştım.
Şimdi ne zaman bir günebakan çiçeği görsem, aklıma aşkı için ölen ve çiçek olarak yeniden doğan o kadın gelir. Şimdiyse içimden geçen onu sana anlatmak. Çünkü biliyorum ki evren, bazen bazen ihtiyaç duyduğumuz mesajları bize başkaları kanalıyla verir.
Şöyle diyordum yazımda:
"Klyte'yi öldüren hepimizi bir yaşam içinde birkaç kez öldürüp yeniden doğuran nedenle aynıymış. Güneş tanrısı Apollon'a duyduğu aşktan ölmüş Klyte. Apollon, ölen sevgilisinin ardından Zeus'a yalvarmış, ona yeniden bir can vermesi için. Uzun boyuna karşılık uzun boylu, sarı saçlarına karşılık sarı bir çiçeğe dönüştürüp güneşe bakmasını sağlayarak yeni bir hayat vermiş Klyte'ye adı 'günebakan' olan. Klyte, ölüp yeniden doğduğunda bile yüzünü aşka, güneşe çevirmiş. Bizim yapamadığımızı yapmış, nereye giderse gitsin hep güneşe, güne bakmış. Apollon, artık mitolojide kaldı Klyte, ama sen aşktan ölen kadın, bu gezegen yok olana kadar bizimlesin..."
Klyte yalnız değil dost, o koca tarlada, kendisi gibi yeniden doğmuş ve yüzünü güneşe çevirmiş kadınlarla birlikte.
Belki de her zaman mesele, ölmek kadar yeniden doğmasını da bilmekte.
Sevgiyle...
bende mitolojik kitap okuduğumda böyle oluyorum :D
YanıtlaSilBu yazıyla okumuş kadar oldun sanırım :)
Sil