Melek Kurabiyeler
Herkese merhaba, mutlu pazarlar!
Bu hafta bir arkadaşım için melekli kurabiyeler hazırladım. Dün onun doğum günüydü. Sanırım en son aklına gelecek şey benden bir hediye almaktı :) Çünkü 2005 yılında tanışmamıza rağmen çok az görüşebildik ve bunlardan biri çok önemli bir andı.
Bu hafta bir arkadaşım için melekli kurabiyeler hazırladım. Dün onun doğum günüydü. Sanırım en son aklına gelecek şey benden bir hediye almaktı :) Çünkü 2005 yılında tanışmamıza rağmen çok az görüşebildik ve bunlardan biri çok önemli bir andı.
İrem'le 23. Universiade 2005 İzmir spor organizasyonunda birlikte çalıştık. Nasıl muhteşem bir deneyimdi anlatamam! Universiade'ın önce işe alım ekibinde ardından da Manisa Yüzme Havuzu'ndaki yüzme müsabakalarının ödül töreninde çalıştım. İrem'le tanışmamız da, ikinci döneme rastlıyor. Ardından 26 Haziran 2011, hayatımın en özel, en mutlu günü... O gün için bir düğün fotoğrafçısı ararken İrem'in de aslında bu işi yaptığını öğrenip onunla güzelleştirmiştik güzel olduğu kadar bir o kadar da stresli günü.
Daha sonra İrem yaratıcılık harikası bir şirket kurdu İzmir'de, bir süre sonra da İstanbul'a geldi. Bir şekilde yine yollarımız kesişti ve geçen sene haziranda yediğimiz bir yemekte reikiden, meleklerden, henüz kimseye bahsetmediğim bloğumdan konuştuk, henüz üç yazım vardı sanırım ve 10-20 yazı yazmadan kimseye bahsetmemeyi düşünüyordum. İrem bana o akşam harika bir enerji ve destek verdi. Eve döndüğümde hedeflerime kanalize olmanın ve unuttuğum bazı şeyleri hatırlamanın mutluluğu içindeydim.
Bir gün şimdi bloğu da olan bir arkadaşım bana bloğunda mutlulukla ilgili bir yazı yazar mısın, demişti. Şimdi birden zihnimde o konuşma canlandı da, bence mutluluk güzel anlarında yanında olanları minnetle hatırlamana, karşılık beklemeden vermene, verirken yüreğinin sıcaklığından da bir şey katmana bağlı bir his. En azından benim için öyle. Belki de çevremizin mutsuz insanlarla dolu olmasının nedeni, insanların sadece kötülük yapanları, kendini kötü hissettirenleri hatırlaması, o insanları "bırakamamaları", bundan da kötüsü, kimsenin ince şeylerden, karşılık beklemeden bir şey vermekten, hiçbir menfaatin olmaksızın bir insanı mutlu edebilmekten haberinin olmaması... (Ah kimselerin vakti yok/ Durup ince şeyleri anlamaya/ Kalın fırçalarını kullanarak geçiriyorlar/Evler, çocuklar, mezarlar çizerek dünyaya... -Gülten Akın/İlkyaz)
İyi ki doğdun İrem! İyi ki varsın.
Sevgiyle,
Yeliz
Elinden çıkanlar da senin gibi çök zarif :)
YanıtlaSilAyy :) Çok teşekkür ederim Sinem'cim :)
Silİzleyicilerinizdenim banada beklerim sevgiler.
YanıtlaSilYelizcim, bak bu postu atalı kaaaç gün olmuş. Bunu fırsat bilip seni mimledim. Ara verince geri dönüş zor oluyor biliyorum. Hem sana da ısınma olmuş olur :) Çooook öptüm. İşte linkim; http://herseydenkonusmali.blogspot.com.tr/2014/03/mim-cevaplayalm-havamz-degissin.html
YanıtlaSilSinem'cim, o kadar özledim ki yazmayı ama bu ay böyle oldu :( Şimdi senin yanıtlarına baktım da ilk üçte kendimi gördüm :) En kısa zamanda yazıyorum, mim için teşekkür ederim :)
Sil