Dev Kurabiye: Le Petit Prince - Küçük Prens
Hani bazı karakterler vardır, bir kitapla hayatınıza girer ama kitap bitince el sallayıp gitmez. Adeta ruhunuzun bir parçasına dönüşür ve artık içinizin gizli bir yerinde hayat boyu sizinle yaşar.
Mesela, Şeker Portakalı'ndaki Zeze ara sıra yanıma uğrar ve "Söylesene Yeliz, büyük insanlar güneşi nasıl uyandırabilirler?" diye sorar. Çoğunlukla bir cevap bulamayız.
Çavdar Tarlasında Çocuklar'dan Holden, o sevimli ve bozuk ağzıyla, altı çizili cümlelerinden bana seslenir: "Ne istedim ama, canıma kıymak geçti aklımdan. Pencereden atlayıvereyim dedim. Yere indikten sonra hemen üstümü örteceklerinden emin olsaydım, atlardım da. Bir sürü meraklı turşucu salağın beni kanlar içinde seyretmelerini istemiyordum." der ve sorar. "Tanıştığına memnun olmadığın kişilere tam tersini söylemek seni de öldürmüyor mu Tanrı aşkına!". Ben de ona kendi cümlesiyle yanıt veririm: "Hayatta kalmak için ille de bu zırvaları söylemek zorundasın ahbap!"
Harry Potter, hayatımızdaki ruh emicilere, enerji vampirlerine asasıyla bazen bir Expecto Patronum yapıverir... Bu esnada da bize "Mutlu şeyler düşün" diye fısıldayarak.
"İnsanların tanımaya ayıracak zamanları yok artık. Aldıklarını hazır alıyorlar dükkanlardan. Ama dost satan dükkanlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar."
Hepsi çok özeldir kuşkusuz. Ama Küçük Prens bir başkadır.
Mesela, Şeker Portakalı'ndaki Zeze ara sıra yanıma uğrar ve "Söylesene Yeliz, büyük insanlar güneşi nasıl uyandırabilirler?" diye sorar. Çoğunlukla bir cevap bulamayız.
Çavdar Tarlasında Çocuklar'dan Holden, o sevimli ve bozuk ağzıyla, altı çizili cümlelerinden bana seslenir: "Ne istedim ama, canıma kıymak geçti aklımdan. Pencereden atlayıvereyim dedim. Yere indikten sonra hemen üstümü örteceklerinden emin olsaydım, atlardım da. Bir sürü meraklı turşucu salağın beni kanlar içinde seyretmelerini istemiyordum." der ve sorar. "Tanıştığına memnun olmadığın kişilere tam tersini söylemek seni de öldürmüyor mu Tanrı aşkına!". Ben de ona kendi cümlesiyle yanıt veririm: "Hayatta kalmak için ille de bu zırvaları söylemek zorundasın ahbap!"
Harry Potter, hayatımızdaki ruh emicilere, enerji vampirlerine asasıyla bazen bir Expecto Patronum yapıverir... Bu esnada da bize "Mutlu şeyler düşün" diye fısıldayarak.
Ve tabii ki o içimizin en saf, en masum, en temiz yanı... Küçük Prens... Onun cümleleri tam en hassas yerinden yüreğimize dokunur:
"İnsanların tanımaya ayıracak zamanları yok artık. Aldıklarını hazır alıyorlar dükkanlardan. Ama dost satan dükkanlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar."
-Aynen öyle Küçük Prens... Aynen öyle...-
"İnsanlar hızlı trenlere biniyorlar, ama ne aradıklarını bildikleri yok. Koşuyor, heyecanlanıyor, dönüp duruyorlar. Bunca çabaya değse bari..."
-Sen bir de gel de İstanbul denen şehri gör!-
Küçük Prens, insan olmakla zaman zaman övündüğümüz her şeyi mercek altına alır. Saf ve dikkatli gözlerle taa içimizi görür... Anlamlandırmaya çalışır. Bunu yaparken de her daim gözün yanılttığını gerçek olanı sadece kalple görebileceğimizi bıkmadan hatırlatır.
Hepsi çok özeldir kuşkusuz. Ama Küçük Prens bir başkadır.
Bu nedenledir ki, kurabiyesini yapmak da çok özeldi benim için... Kurabiyedeki görseli Paşabahçe bardağımdan esinlenerek yaptım. Ayrıca boyutlarından anlayacağınız kadarıyla bu bir dev kurabiye :)
Yakında Küçük Prens koleksiyonuma yeni ürünler de eklenecek. Küçük Prens severlerdenseniz, ki sevmeyeyine rastlamadım, belki içlerinden bir tanesini de sizin için yapmamı istersiniz :)
Sevgiyle ve hep temiz kalın.
Mutlu pazartesiler...
Ne kadar tatlısınızzzzz!
YanıtlaSilEllerinize, yüreğinize sağlık. Mutlu bir hafta dilerim :*
Çoook teşekkür ederim :) Beğenmenize çok sevindim :)
SilMusmutlu bir hafta olsun <3
Sevgiler...
Ne güzel yazmışşsın canım. Küçük prens de çok hoş olmuş
YanıtlaSilÇok teşekkür ederimm :) Tablo yapıcam kendisini, bakmalara doyamıyorum :)
SilÇok güzel görünüyor, yemeğe kıyamaz insan bu dev kurabiyeyi. :)) Ancak çerçeveleyip duvara asar ve seyreder durur. Yazdıklarını zevkle okudum, ne güzel cümleler çıkmış, sevgilerimle :))
YanıtlaSilAynen öyle yapıcam :) Yalnız sayıları gitgide artıyor nerelere asacağımı bilemiyorum artık :)
SilÇok teşekkür ederim, benden de sevgilerle...
Küçük prens benim bu yaz tanıştığım bir kitap nasıl olmuş bilmiyorum ama bu yaşıma kadar okumamışım bu yazdan itibaren de baş ucu kitaplarımdan oldu kendisi şeker portakalı deseniz ilk okuduğum roman yeri her zaman ayrı olacak benim için daha geçenlerde ikisi hakkında yazdım blogumda beklerim.
YanıtlaSilİkisi de son derece harikadır dediğiniz gibi <3
SilYazılarınızı da ilk fırsatta okuyacağım.
Sevgiler...
Yeliz harika olmuş küçük prensli kurabiye ellerine emeğine sağlık, ayrıca yazdıklarında çok anlamlı keyifle okudum :)
YanıtlaSilAhh ne mutlu bana o zaman :) Beğenmene çok sevindim <3 <3
SilBir sürü kalpler ve sevgiler...
bayildim; su ana dek gördügüm en güzel seylerden biri. ellerinize saglik. öyle özendim ki ben de yapmak isterdim. bu arada ben de bir blog yaziyorum: www.sofravemuhabbet.com; vaktiniz olursa göz atmanizi isterim. sevgiler saygilar
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Ne mutlu bana :)
Siltabii ki ziyaret ederim sayfanızı. İyi bloglamalar ve sevgiler...