Birkaç Güzel İnsandan Daha Değerli Hiçbir Şey Yoksa Hayatta...
Şimdi sizinle, çalışma odamın duvarına astığım çok tatlı bir panoyu paylaşacağım. Aslında sadece onu değil, onunla birlikte gelen güzelim hediyelerimi ve benim için biricik değerini.
Bu sene doğum günümde, bilmem yazımı okudunuz mu... Pek de olumlu bir ruh halinde değildim.
Ama yüzümü gülümseten ve uzağımda olsa da beni mutlu eden birkaç değerli insana sahiptim. Benim blog kardeşim, Her Şeyden Konuşmalı bloğunun yazarı Sinem taa Ankara'dan bana özel hediyeleriyle beni mutluluktan havalara uçurmuştu. Tabii, doğum günüm 20 Kasım'dı ve ben bu yazıyı yeni yazıyorum. Neden? Çünkü, ben aralık ayında taşındığım evimi hala yerleştirip yeni yeni özel eşyalarımı düzenliyorum da ondan :)
Sinem'in benim için Hayat Ağacı Atölye'sine tasarlattığı bu tatlı panoyu çalışma odamın duvarına asabildik geçtiğimiz hafta. Odada kitaplığımdan sonra yerini kapan ikinci güzellik, evde de çivi çaktığımız ilk duvar oldu. :) Diğerleri hala köşe beğenmeye çalışıyor. :) Sinem'in diğer hediyeleri olan Küçük Prens defterimi ve ahşap kutusunu da bir Küçük Prens köşesi yapıp yerleştirmeyi düşünüyorum. Ama acaba oda bütün hayal ettiğim köşeleri içine alacak mı? Şimdilik defterim kitaplığımda, ahşap kutum ise yeni boyadığım çalışma masamın üstünde yerini aldı bugün.
Bir de benim için çok değerli bir hediyesi daha vardı Sinem'in. "Daha mı?" dediğinizi duyar gibiyim. Vallahi daha... Hem de o kadar ince düşünülmüş, o denli içime işleyen bir hediye ki...
Anahtarlara karşı özel bir ilgim var. Uzuun ama çok uzun zaman önce bir konuşmamızda Sinem'e eski anahtarlardan bulup duvarıma asmak istediğimi söylemiştim. O da bana bu güzelim anahtarı bulup almış. Yeni eve, elimde bu tılsımlı anahtarla duayla, güzel dileklerle girdim. Hani yeni bir evde üç gece yastığının altına anahtar koyarsın ya, ben de anahtarımla uyudum 3 gece... Öyle derin rüyalar gördüm ki, ucundan kıyısından anlattığım kardeşime bu anahtarı yastığının altına koy dediğimde bu anahtarın manyetik bir gücü var bence, ben rüya görmek istemiyorum diyerek koymadı :) Ben o tılsımlı anahtarın hayatımda yeni ve güzel kapılar açacağına, her şeyi güzelleştireceğine inanıyorum. En kısa zamanda anahtarımı salonumda en güzel duvara asmayı planlıyorum.
Dilerim ki, herkesin hak ettiği böyle güzel dostluklar, paylaşımlar olsun hayatında.
Çünkü hayat, Tezer Özlü'nün de ifade ettiği gibi, sadece ama sadece birkaç güzel insandan ibaret bazen.
Sinem'in bana kattıkları, benim için her zaman bir şükür nedeni.
Bu yazım da gecikmiş tatlı bir teşekkür olsun. :)
Bir de bu yazının başlığı ben değiştirmeden önce şöyleydi. Biraz uzun olduğundan sildim ama aklımdan silemedim. Bilin istedim :)
Dünya: Genellikle insanların verilen değeri hak etmediği, ama birkaç güzel insanın da verdiğinden fazlasını hak ettiği tuhaf gezegen.
İşte o gezegende, aynı titreşimde ve enerjide kaç kişiyiz ki... Bulup sımsıkı sarılmamız dileğiyle onlara...
Sevgiyle, minnetle...
Anlaşılan çalışma odanız bir anlamda yetenekleriniz ile dolu. Gerçekten yaptığınız güzel şeylere devam edin biz de buradan okudukça ilham alıyoruz.
YanıtlaSilGüzel ve destekleyici yorumlarınız için çok teşekkür ederim. :)
SilSize de blog yolculuğunuzda başarılar ve keyifli dakikalar dilerim.
Sevgiler...
Ayyy bu da gözleri dolu dolu olup yazıyı doğru düzgün okuyamayan Sinem :)
YanıtlaSilCanım, tıpkı söylediğin gibi aynı titreşimde olup buluşabilen kaç kişiyiz? Şanslıyım ki ben buldum, herkesin bulabilmesi en büyük dileklerimden çünkü onunla paylaşılanların tadı, onu düşündüğünde hissettiklerin çok başka.
Bir gün dünyaya yeniden dönmeye karar verdiğimizde hatırlananlar arasında olabilmek dileğiyle ;) (MS 2150 beni çok etkiledi.)
Bütün geceyi Ms 2150 okuyarak geçirdim çalışmak yerine, şimdi seni neden etkilediğini anlayabiliyorum. Çok yakında kitap bitecek, bilmiyorum ki sıradaki kitabımız filmimiz hangisi olsa? Hep güzel çalışmaları kendimize çekiyoruz, gelecek yıl bu zamanlar ne hissediyor ne yaşıyor olacağız çok merak ediyorum :)
SilCanım benim, her şey için çok ama çok teşekkür ederim.
Yürekten, kocaman sevgiler...
harika canım, çok da güzel yazmışsın, böyle arkadaşlıklar hepimizin başına ♥
YanıtlaSilMasayı boyadık biliyor musun? Seninle ilgili de bir yazım gelecek yakında :)
SilÇok teşekkür ederim canım, sevgiler kocaman...
İnsanın birileri tarafından düşünülmesi kadar güzel bir şey yok gerçekten bu dünyada.
YanıtlaSilGeçen sene yılbaşında seninde bana yaptığın sürpriz için bende böyle duygulanmıştım ve gerçekten çok kötü zamanlar geçiriyordum. İlaç gibi gelmişti... O güzel şeyleri bir bir fotoğraflamış, sonrada o gün yazarım bu gün yazarım derken kayıp etmiştim. Ama unutmadım, böyle güzel bir yazıyı gerçekten hak ediyordu... Böyle arkadaşlıklar çok ama ciddi çok özel. Anneciğimin kaybında, sesini bir kez bile duymadığım blog arkadaşlarımın sesini duyunca daha bir anladım....Baş sağlıkları çok değerliydi...Hediye gibiydi...
Bütün kötü günlerin geride kalmasını, bugünün ve geleceğin sana sadece sevgi, sağlık ve mutluluk getirmesini dilerim Gonca'cım. Keşke sevdiğimiz hiç kimseyi, hele hele anne babamızı hiç yitirmesek :( Tekrardan Allah gani gani rahmet eğlesin, sizlerin ömrüne ömür eklesin.
SilBenim gönlümden kopup sana gelen o minicik paketin de sana mutluluk getirdiğini biliyorum ya, başkalarının bilmesi hiiç önemli değil. :)
Sevgiyle, dostlukla... <3