Kartpostal #01 / 01 Eylül 2015- İstanbul
Sevgili Dost,
Ne zamandır içimden sana bir kart göndermek geçiyor, eski günlerdeki gibi.
Hatırlar mısın, Türkiye'deki kartpostalların ne kadar çirkin olduğundan, kartpostalı sadece rastgele bir manzara çekmekten ibaret sananların zevkten uzak baskılar yaptığından dem vurur, keşke yabancı ülkelerden kartlar alsak birbirimize yazsak derdik. O güzel kartlar büyük kitapevlerinde neredeyse bir kitap parasına satıldığından alamazdık. Zaten onlara bile bakarken, daha güzeli olmalı diye düşünürdük.
Sen gittin, ben başkalarından çok güzel kartpostallar aldım yıllarca. Ne çok tek kartpostallık arkadaşım oldu, sayısı dört yüzü geçen. Hepsinde, birbirimize yazdığımız derinlikte bir cümle aradım. Ama onun yerine daha enteresan şeyler buldum nedense...
Bir keresinde, ruhlar dünyası ile bağlantısı olduğunu söyleyen Romanya'daki bir adama kart atmıştım. Adresimi verirsem, ihtiyacım olduğunu hissettiği anda bana kart atacağını söylemişti. Çok sonra, aylar sonra bir kart geldi, kart da en az onun kadar bu dünyaya ait değildi. İrkilmiştim elime alır almaz. Siyah beyaz, bir apartmanın son katında elinde kitapla solgun duran bir adam. İşte ihtiyacım(!) olan!
Zaman geçti, biz birbirimize ait olan o yolu kaybettik. Ben bulacağımıza inandım bir süre, seni her yerde aradım. Buldum da... Ama melankolik aşklar gibi, seni bulduğum an aradığımın şimdiki sen olmadığını, aslında senin bir zamanlar benim hayal dünyama açtığın kapıdan yeniden geçebilmek için seni arayıp durduğumu anladım. Dostluğumuz bitmişti, çünkü bu dünyada dostluğun pek de önemi yoktu, edebiyat dışında. İşin aslı, biz dostluğumuzu aşklarımıza tercih etmiş de olabiliriz. Bilmiyorum. İşte bu yüzden, seni bulmakla yıllarımı harcadıktan sonra, arkama bakmadan senden kaçtım.
Burada, hala güzel kartpostallar satılmıyor. Ama değişen bir şey oldu... Ben kartpostal olacak fotoğraflar çekmeye başladım. Kimselere vermedim, hepsi benim kartpostalım oldular.
Şimdi hayal dünyamda kapı açmak için senin adresine değil, sadece adına ihtiyacım var. Kartlarım elimde... Sana değil, senin aracılığınla o kapıyı yeniden açabilecek dostlara doğru yola çıkacaklar.
Sana, açtığın ve kapattığın tüm kapılar ve sunduğun dostluk için minnettarım.
Geçmişin sana ait parçasını çok seven,
Y.
Ay, kartpostal alacak olan kisilerden olmaliyim ben :) Bende sana atacagim yine en kisa zamanda.
YanıtlaSilBuradan attığım kartı ilk sen yorumlamışsın, demek ki ilk sana ulaşmış :)
SilÇok teşekkür ederim canım...