Okudum: Akra'da Bulunan El Yazması

Şimdi size iki üç gündür usanmadan paylaşımlar yaptığım bir kitaptan bahsedeceğim.

"Akra'da Bulunan El Yazması" kitabın ismi. D&R'ın 5 TL kampanyasından, bu yazarın kitabı bu denli nasıl indirime girmiş, diyerek almıştım. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, ben ucuz kitap almayı sevmiyorum. Nasıl bir mantık bilmiyorum ama ne zaman indirimden kitap alsam onu okuyasım gelmiyor ve en sevdiğim yazar bile olsa bir erteleme durumuna giriyorum. Oysa, kimsenin yazarlarını da kitaplarını da tanımadığı ve hayatımın en etkileyici kitapları arasında olan iki kitabı da zamanında şimdinin 1 TL'si gibi bir rakamdan almış ve bu kitaplar bu derinliği ile neden yazarına para kazandırmıyor diye üzülmüştüm.

Neyse, uzatmayacağım. Üzülmeme gerek yok, çünkü yazar Paulo Coelho olunca, para kazanamamak da kitabın derinliğinin tartışılabilir olması da ne mümkün! Nitekim, bu güne kadar en çok okuduğum kitapların ilk sırasındaki ve kızım olursa adı Pilar olsun diyecek kadar sevdiğim diğer bir kitabı Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım da hala kalbimdeki kocaman yerini korur. (İki kızım olursa, çünkü daha önce de bir yazımda yazmıştım ilk tercihim Ortaçağ kasabası olan "Talin" :) )

***

"Şans Meleği'nden korkmayanlar, hayatta şüpheye de düşse, iftiraya da uğrasa, tehdit de edilse yollarına devam etmeleri gerektiğini bilirler. Değerleri ve önyargılarıyla yüzleşirler. Sevdiklerinin öğütlerine kulak verirler: "Bunu yapma, zaten ihtiyaç duyduğun her şeye sahipsin; ebeveyninin sevgisi, eşin ve çocuklarının şefkati, elde edinceye kadar büyük bedeller ödediğin mesleğin. Yabancı bir memlekette bir yabancıya dönüşme riskin yok."

Ama riske girip ilk adımı atarlar; bunu bazen meraktan bazense hırstan yapsalar da genelde önlenemez bir macera arzusuyla yaparlar.

Yolun her kıvrımında korkuları biraz daha artar. Bir yandansa kendilerine hayret ederler; daha güçlü ve mutludurlar."

***

"Mutlu günlerinde yanında olan kişilerle dostluk kur. Ruhlarında kıskançlığa ve hasede yer olmayan bu kişiler, senin mutlu olduğunu görmekten mutluluk duyar.

Sosyal ilişkilerini sağlamlaştırmak veya normalde yanaşamayacakları kapılar açmak amacıyla dostluk kuran insanlardan kaçın. Açmak istedikleri tek kapı, yüreğinin kapısı olan insanlarla dostluk kur. Onlar senin rızan olmadıkça asla ruhunu işgal etmeye yeltenmeyecek, açtığın kapıdan içeri asla zehirli oklar atmayacaktır. 

Şarkılar söyleyen, öyküler anlatan, yaşamın tadını çıkaran ve gözleri mutlulukla parıldayan insanlarla dostluk kur; çünkü mutluluk bulaşıcıdır.

Kendini nasıl hissedersen hisset, her sabah kalkıp ışığını dünyaya saçmaya hazırlan. Kör olmayanlar parıltını görecek ve ışığının büyüsüne kapılacaklardır."

***

"Asıl fena olan düşmek değil, kalkmamaktır.

Sadece pes edenler mağlup olur, diğer herkes galiptir.

Bekleyip doğru anda harekete geçebilmek için gerekli sabra sahip olmak.
Bir sonraki fırsatı elden kaçırmayacak kadar bilge olmak.
Ve yara izleriyle gurur duymak.

Yara izleri, ete dağlanmış birer damgadan farksızdır ve düşmanları dehşete düşürür, çünkü karşılarındaki insanın savaşta çok tecrübeli olduğunu gösterir.

Yara izi, yarayı açan kılıçtan daha etkilidir."

Kitap, en büyük filozoflardan Halil Cibran'ın Ermiş'i gibi, bence kesinlikle ondan esinlenilmiş. Ne kadar tarzı benzese ve kitabı severek okumuş olsam da, Halil Cibran'ın bilgeliği ile kitabı kıyaslamak çok anlamsız olur. Ama okumaya değer, ben kitabı hırpalayana kadar çizdim, daha burada yer veremediğim nasıl değerli cümleler var bilseniz.

Keyifle okumalar!