Dev Kurabiye: Bir İnsan Portresi- Frida Kahlo

Herkese merhaba,

İstedim ki bu hafta Frida gibi tarihin en renkli kadınlarından birinin anısıyla başlasın.

Renkli dediğime bakmayın, onun resimlerine baktıkça renklerle büyülendiğim için renkli kelimesini kullanıyorum. Bu kadar rengin nasıl acılarla dolu bir kadından çıktığı ise bambaşka bir hikaye. Yüzyılın tanık olduğu en büyük ressamlardan biri olan, Picasso'ya bile "Biz onun gibi insan yüzü yapmayı bilmiyoruz." dedirten kadının hayatı, altı yaşında geçirdiği çocuk felci, sonrasında tahta bacak diye anılması, geçirdiği otobüs kazası, ardından yatağa bağımlı geçen süreçte tavandaki aynalara bakarak otobiyografisini yapması, dönemin ünlü ressamlarından biri olan aşkının sadakatsizliği, aldatıldığı kadınlardan birinin de kız kardeşi olması... düşünüldüğünde acılarının sadece bir kısmını özetlemiş oluyorum. Buraya hayatıyla ilgili eklenebilecek çok daha fazla şey var. Dilerseniz bu bilgileri derlediğim Vikipedi'den hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz. Tıkk Tıkk

Frida'yı kurabiyeye çevirme fikri nereden aklına geldi derseniz, Sinem sayesinde... Geçtiğimiz hafta Frida hakkında bir yazı yazmıştı. (Tıkk Tıkk) Yıllar önce izlediğim bu filmi ve Frida'nın hikayesini böylece hatırladım ben de. Sonra her yerde Frida'lar görmeye başladık ve ben Sinem'e en iyisi kurabiyesini yapayım, dedim. O da, beni yüreklendirdi. :)

Acı olmadan, sanat olabilir mi, ortaya güzel eserler çıkabilir mi bilmiyorum ama sanat hayatınızdan eksik olmasın. Hatta kendinize bir iyilik, belki de bir değişiklik yapın ya da bir ilki başarın ve bu hafta sanatın herhangi bir koluna yönelik bir plan yapın. Tiyatro olur, sergi olur, dinleti olur... hiç fark etmez. Göreceksiniz, ruhunuzun eksik olan birkaç parçası sizi orada bekliyor olacak.

Sevgiler...